04 Mayıs Cumartesi 2024
3 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Canikli'den CHP'ye '128 milyar dolar' yanıtı

Canikli, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: "128 milyar dolar nereye gitti? Bu soruyu cevaplamadan önce ekonominin iki temel kuralını hatırlatalım. Doların fiyatı piyasada arz ve talep şartlarına göre belirlenir. Piyasaya gelen doların miktarı, talep edilen dolardan fazla olursa doların fiyatı düşer, talep edilen doların miktarı piyasaya gelen dolardan fazla olursa doların fiyatı yükselir. İkinci kural, konvertibl olarak ilan edilen bir paranın karşılığında talep edilen dövizi Merkez Bankası piyasa fiyatından satmak zorundadır. Türk Lirası da konvertibl bir paradır. TL'nin konvertibl olduğu 1990'da ilan edilmiştir." Ekonomi eğitimi veren okulların birinci sınıflarında öğretilen temel kuralları üzülerek hatırlatmak mecburiyetinde kaldığını dile getiren Canikli, ekonomi biliminin bu temel kuralları görmezden gelinerek, "128 milyarı kime sattınız? Düşük fiyattan mı sattınız?" gibi sansasyonel ve suçlayıcı ifadelerle ekonomide kaotik bir ortamın oluşturulmaya çalışıldığını belirtti. Canikli, açıklamasına şöyle devam etti: "Esas sorumuza dönelim. '128 milyar dolar nereye gitti? Dolar ucuz fiyattan mı satıldı? Birilerine peşkeş mi çekildi?'. Detaylandıralım, Merkez Bankasının doğrudan veya dolaylı olarak ticari bankalar üzerinden piyasaya verdiği dolarlar piyasada oluşan fiyattan satılır. Merkez Bankası, doların fiyatını belirlemez. Fiyat piyasada oluşur. Merkez Bankası piyasada oluşan fiyattan dolar satar. Bu nedenle, Merkez Bankasının doları ucuza veya pahalıya sattığına ilişkin değerlendirmeler en hafif ifade ile cehalet ürünüdür. 128 milyar doların nereye gittiğini olabildiğince basite indirgeyerek anlatmaya çalışalım. 2019 ve 2020'de dolar kimlere satılmış? Cari açığın finansmanı için Merkez Bankası 30 milyar dolar döviz satmış. (2019'da cari denge + 6,8 milyar dolar, 2020'de cari açık -36,8 milyar dolardır.) Yani 30 milyar doları ithalatçılar satın almış. 2019 ve 2020'de toplam 36 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildi. 75 milyar doları Türkiye'de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alınmış. Yani 75 milyar dolarlık Türk Lirası cinsinden hesaplarını dolara çevirmişler. Bu 75 milyar dolar, Türkiye'deki bankalarda hesaplarda durmaktadır." Özel sektörün, dış borcunu ödemek için 43 milyar dolar satın alındığını vurgulayan Canikli, özel sektörün 2018 sonundaki toplam dış borcunun 298 milyar dolar iken, 2020 sonunda 255 milyar dolara düştüğünü anımsattı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Canikli, 2019 ve 2020'de 12 milyar dolar portföy yatırımcısının çıkışının olduğunu hatırlatarak, şu bilgileri verdi: "Yani yabancı yatırımcı daha önceki yıllarda Türkiye'ye getirip Türk Lirasına çevirerek portföy yatırımında kullandığı dövizinin 12 milyar dolarlık kısmını dövize çevirip geldiği ülkeye geri götürmüştür. Yani 12 milyar dolarlık döviz satın almıştır. Bu dört kalemi topladığımızda 160 milyar dolara ulaşılmaktadır. Bu rakam 128 milyar doların bir hayli üzerindedir. Bu durum, Merkez Bankasının 2019 ve 2020'de 160 milyar dolar satış yaptığı anlamına gelmiyor. Çünkü ödemelerin tahakkukunda dönemsel kaymalar ortaya çıkabiliyor. Bu tablo bize 128 milyar doların tamamının yukarıda belirtilen ödemelerin finansmanında kullanıldığını göstermektedir." '128 milyar dolar burada, sizin aklınız nerede?' 128 milyar doların 36 milyar doları ile altın ithal edildiğini aktaran Canikli, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bu altınlar, Cumhuriyet altını, bilezik ve benzeri yatırım aracı olarak Türk halkının evindedir. 75 milyar dolar, Türkiye'deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında durmaktadır. Özel sektör, 43 milyar dolarlık yurtdışına olan döviz borcunu ödemiş. Yabancı portföy yatırımcı 12 milyar dolar satın alarak yurt dışına çıkarmıştır. Tekrar hatırlatalım, Merkez Bankası doğrudan ve dolaylı tüm döviz satışlarını piyasa fiyatından gerçekleştirmiştir. 'Ucuza dolar satıldı' iddiası kocaman bir yalandır. Döviz satışında hiç kimseye farklılık ve ayrıcalık yapılmamıştır. Piyasanın işleyişi itibarıyla böyle bir durumun olması da zaten mümkün değildir. Bir doların dahi nereye satıldığı bellidir. Merkez Bankasının doğrudan veya dolaylı olarak sattığı dövizi, piyasadan satın alanların kimlikleri ve ne kadar döviz aldıkları devletin kayıtlarında yer almaktadır. Bu kara propagandayı ve dezenformasyonu gerçekmiş gibi sunmaya çalışan iftiracılara sesleniyorum, bildiğiniz somut bir şey varsa açıklayın, yoksa susun. Bu ülkeye zarar veriyorsunuz. Sonuç itibarıyla her şey açık ve net, 128 milyar dolar burada, sizin aklınız nerede?"

2 yıl önce

CHP Söke İlçe Başkan Yardımcısı Halil Yıldırım kokain ve esrarla yakalandı

CHP Söke İlçe Başkan Yardımcısı Halil Yıldırım'ın; Aydın Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetlere ait araçta kokain ve esrarla yakalandığı ortaya çıktı. Halil Yıldırım'ın, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nde sözleşmeli personel olarak çalıştığı öğrenildi. Cumhuriyet Halk Partisi Söke İlçe Başkan yardımcısı, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi personeli olan Halil Yıldırım, çalıştığı kuruma ait 34 DPM 687 plakalı resmi araçta yapılan aramada üzerinde kokain ve esrar maddesiyle yakalandı. Polisin teknik takibi sonucu durdurulan araçta CHP’li Söke İlçe Başkan yardımcısı Halil Yıldırım’ın yanı sıra M.E. isimli kadın ile A.M.Ö isimli şahıs gözaltına alındı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na yakınlığıyla bilinen Halil Yıldırım’ın üst aramasında 0,07 gram kokain ile 0.08 gram esrar maddesine rastlandı. CHP’li Başkan Yardımcısı ve beraberindeki 2 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Halil Yıldırım, M.E. ve A.M.Ö., uyuşturucu madde kullanmak suçundan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

2 yıl önce

Eski CHP Maltepe İlçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına sanık Umut Karagöz, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Eski CHP Maltepe ilçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz'ün 23 yaşındaki bir kadına restoranda cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada son savunmalar yapıldı. Ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Tutuklu yargılanan Umut Karagöz , "Cinsel saldırı", "Hürriyetinden yoksun kılma" ve "Tehdit"ten suçlu bulunarak 15 yıl hapis cezasına mahkum edildi.   Cezalarda indirim uygulanmadı Sanığın yargılama sırasındaki davranışlarını dikkate alan mahkeme, olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle her iki suçtan verilen cezalarda indirim uygulamadı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin de devamını kararlaştırdı.

2 yıl önce

DEVA Partisi'nde bir istifa daha: Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Babaoğlan partiden ayrıldı

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi kurucu üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Babaoğlan, istifa ettiğini açıkladı. Yazılı açıklama yapan Babaoğlan, "12 Nisan 2021 tarihinde DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan'a sunmuş olduğum ve kabul edilmeyen istifa mektubumda belirttiğim hususların hala devam ettiğini gözlemlediğim için 19 Temmuz 2021 tarihi itibariyle DEVA Partisi'nde aktif olarak devam eden Genel Başkan Yardımcılığı, Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Kurucu Üyelik görevlerimden istifa ettiğimi tüm kamuoyu ile paylaşmak isterim" dedi.

2 yıl önce

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın: Marksistlerin yuvası, terör militanlarının hamisi işlevini üstlenen CHP…

Yalçın, partisinin Afyonkarahisar İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, HDP'nin, Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı olduğunu ve bu işlevini inkar etmediğini belirtti. MHP'nin uzun zaman bu ihanet kulübünün kapatılması için çaba gösterdiğini ve sonunda Anayasa Mahkemesinde HDP için kapatma davası açıldığını anlatan Yalçın, "Anayasa Mahkemesi, kapatma davasını milletimizin bekası bağlamında sonuçlandırmadığı takdirde HDP ile PKK arasındaki iltisağı onaylamış ve bölücülüğü resmen aklamış olacaktır. Anayasa Mahkemesi, HDPKK'yı temize çıkaran mahkeme olarak tarihe geçecektir. O zaman, HDP'nin bölücü bir parti, PKK'nın eli kanlı bir terör örgütü olduğu tezi savunulamayacaktır. PKK, fiilen meşru bir örgüt gibi algılanacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Milletin hayati çıkarlarını ve egemenlik haklarını gözetmeyen hukuki karar ve içtihatların, adaleti iğdiş etmekten, bölücülük ateşine odun atmaktan başka sonuç vermeyeceğini ifade eden Yalçın, şunları kaydetti: "Türk milletinin birlik ve dirliği, devletimizin bekası aleyhine karar veren mahkeme, meşruiyetini yitirir. Bu noktada MHP, milletimizin birlik ve beraberliğine, egemenlik haklarına yönelen gerek siyasi gerekse siyaset dışı her türlü tutum ve davranışın, her türlü girişimin, her türlü karar ve tasarrufun şiddetle karşısında duracaktır. Türkiye'nin, 21. yüzyıl ve sonrası için önünde çok büyük küresel hedefleri vardır. Bu hedeflere ulaşmanın yolu, öncelikle terörü sonsuza kadar tarihe gömmekten ve terör üreten partileri kapatarak Türkiye'nin gündeminden çıkarmaktan geçmektedir." Yalçın, Antalya ve Muğla başta olmak üzere birçok yerde teröristlerce çıkarılan yangınlar dolayısıyla "Help Turkey" naraları atarak Türkiye'yi rezil etme yarışına girenlerin aynı çevreler olduğunu dile getirdi. Bir kaos durumunda yardım istenecek, dayanılacak tek güç ve iradenin milletin bizzat kendisi olduğunu vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti: "Marksistlerin yuvası, terör militanlarının hamisi işlevini üstlenen CHP ile hempalarının Türk milletine mensubiyet şuuru ve aidiyet hissi yok olmuştur. HDP'yi aklayıp masum göstermeye çalışan CHP ve öteki zillet sözcülerinin dilleri, evlatlarını bu kanlı terör acentesinin elinden kurtarmaya çalışan ailelerin göğe yükselen feryadı ve cesur protesto gösterileri karşısında lal olmaktadır. CHP ve yancıları, anaların babaların sesine kulaklarını tıkamıştır." MHP'nin, Türkiye'nin önünü kesmek isteyen harici ve dahili planları boşa çıkarmak için belirlediği stratejik hedefler doğrultusunda, "Güçlü siyaset, lider Türkiye, hedef 2023" sloganıyla 2023 seçimleri ve sonrasına şimdiden hazırlandığını aktaran Yalçın, "Bundan sonra 9 ilimizde düzenlenecek istişare toplantılarının gayesi, söz konusu slogan çerçevesindeki çalışmaları hızlandırmaktır." dedi.

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki: Öğrencilerimizin barındırılması ve okula hazırlık dönemi için buradayız

Özhaseki, okulların açılması ve yüz yüze eğitimin başlamasıyla yurtlara talebin arttığını, özellikle yaşadıkları şehirlerin dışında eğitim gören gençlerin bir anda yurtlara müracaat ettiğini söyledi. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile yurt ihtiyacıyla alakalı görüşmesinde çok tatmin edici cevaplar aldığını belirten Özhaseki, şöyle devam etti: "Bütün şehirlerde hazırlıklarını yapmışlar, kayıtlarını yapıyorlar. Gelen öğrencilere yardımcı olmak için müthiş bir çaba içerisindeler. Ev sahipliğinde bir kusur gösterilmiyor. Zaten yurtların fiziki şartları da eskiye oranla çok daha güzel. Bu konuda eminiz. Ancak gittiği şehirde yedekte kalanlar ya da yurt çıkmayanlar, öğrencilerimiz belki olabilir. Sebebi hiç önemli değil. Öğrencilerimizin barındırılması ve okula hazırlık dönemi için gençlerimize imkan sunulması için AK Partili belediyeler olarak bir karar aldık. Bugün içinde ülkemizde 1389 belediye var. Bunlardan 803'ü AK Partili belediyeler. Belediye başkanlarımız, bu çerçevede gençlere duyuruda bulunuyorlar. Ola ki müracaatınıza olumsuz cevap geldi veya yurt çıkmaması gibi bir durum söz konusu oldu, o zaman bize müracaat edebilirsiniz. Belediyelerimiz, gençlere yer bulma konusunda yardımcı olacaklar." Her ilde kamu kurumlarının misafirhaneleri olduğuna dikkati çeken Özhaseki, AK belediyeler olarak öğrencilere gerekli destekleri de vereceklerini dile getirdi. Devlet yurtlarının beş yıldızlı otel konforunda olduğunu vurgulayan Özhaseki, yurt çıkmama ihtimaline karşılık AK Partili belediyelerin öğrencilerin müracaatlarını beklediğini ifade ederek, "Bütün AK Partili belediyeler sonuna kadar öğrencilerimize yardımcı olacaklar. Bu konuyu provokatif bir şekilde eylem sebebi yaparak sokağa dökülmek, bazı işgüzar muhalefetin işi olsa gerek. Biz iş yapma, insanlara yardımcı olma tarafındayız, öğrencilerimizin problemlerini giderebilme tarafındayız. O yüzden de AK Partili belediyeler olarak seferberlik ilan ettik. Önümüzdeki günlerde hangi öğrencimiz ihtiyaç sahibi ise belediyelerimize müracaat edebilirler. Arkadaşlarımızın tamamı onların hizmetinde olacaklar, yerlerini yurtlarını ayarlayacaklar." diye konuştu.

2 yıl önce

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Bjerde: Türkiye altı ayı çok güçlü geçirdi

Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği hedefleri karşılamak için Dünya Bankası, Fransa ve Almanya'nın mali destek verdiği bir plan çerçevesinde yaklaşık 3.2 milyar dolar kredi alacak. Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde, bu desteğin 2 milyar dolarını kendilerinin karşılayacağını, toplam desteğin bir kısmının kredi, bir kısmının da hibe olarak aktarılacağını söyledi. Geçtiğimiz hafta Ankara'da temaslarda bulunan Bjerde, Hürriyet'e konuştu. Bjerde, Türkiye'nin önce Ulusal Katkı Beyanı'nı revize edip, Paris Anlaşması kapsamında uzun vadeli stratejisini hazırladıktan sonra projeler için fon sağlanmaya başlanacağını anlattı. Buna göre öncelikli projeler arasında su yönetimi, ulaşım sektöründe karbonsuzlaşma, enerji dönüşümü yer alacak. Anna Bjerde, özetle şunları söyledi: BEŞİNCİ BÜYÜK MÜŞTERİMİZ "Türkiye, Dünya Bankası'ndaki en büyük 5. müşterimiz olarak toplamda 7 milyar doları kapsayan 22 proje ile öne çıkan programlarımızdan biri. Türkiye'de iklim odaklı birçok proje yapıyoruz. İmzaladığımız mutabakat muhtırası Türkiye'nin, Paris Anlaşması'nın onaylanmasının ardından geldi. Bu onay, 2053 yılına kadar net sıfır emisyona geçileceği duyurusu ile birleştiğinde, biz kalkınma ortaklarının; Dünya Bankası, Almanya hükümeti, Fransa hükümeti olarak Türkiye'nin hedef seviyesini yükseltmesine yardımcı olabilmesinin önünü açtı. Ama aynı zamanda IFC, EBRD ve BM'nin de Türkiye'nin bu konudaki niyet seviyesini yükseltmesine yardımcı olmak için bu mutabakat zaptı etrafında harekete geçeceğini görüyorum. Mutabakat zaptının uygulanması açısından sıradaki adım, Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı'nı (NDC) revize ederek, 2030 yılına kadar emisyonu yüzde 21 oranında azaltma taahhüdünü daha da arttırmasını bekliyoruz. Diğeri ise Türkiye'nin Paris Anlaşması taahhütlerini nasıl karşılayacağı konusunda uzun vadeli bir strateji hazırlaması olacak. KREDİ VE HİBE OLACAK Bu kapsamda 3.2 milyar doları, bir kısmı kredi bir miktar hibe olmak üzere mobilize edeceğiz. Kalkınma ortakları olarak özel şirketler için (ekstra) 3.2 milyar doların üzerinde ek kaynak seferber edeceğiz. Türkiye'nin su kıtlığı konusunda endişeleri var. Atık suyu mümkün olduğu kadar daha verimli bir şekilde azaltarak ve dönüştürerek Türkiye'nin su kaynaklarını verimli bir şekilde yönetmesine yardımcı olmak istiyoruz. DÜŞÜK KARBONLU ÇÖZÜM Türkiye, 'e-mobilite'ye büyük ilgi gösteriyor. Araçlar için çok daha düşük karbonlu çözümlerle birlikte, toplu taşıma ve demiryollarından yararlanmak çok daha verimli bir çözüm. En önemli ama aynı zamanda en zorlu kısım enerji geçişi olacaktır. Zor olan kısım kömürden çıkış süreci çünkü Türkiye enerjide ithalata bağımlı. Kömürün bir kısmı ithal, bir kısmı da yerli olarak üretiliyor. Kömürden geçiş mümkün. Ancak adil bir geçiş olması gerekir. Halihazırda destek verdiğimiz jeotermal alanına özel sektörün ilgisini görüyoruz. Bu konuda ek finansman sağlamak üzereyiz." AŞI ÖNERİSİ Buradaki yetkililerle aşı konusunda yardıma ihtiyaç olup olmadığını da görüşmeye başladık. Bu talihsiz pandeminin bir süre daha devam edeceğini ve hazırlıklı olmanın iyi olacağını düşünüyoruz. Türkiye şu anda aşılamada iyi durumda, ancak gelecek yıl da ek dozlara ihtiyaç olacak. Finanse edebileceğimiz bir tür aşı projesine yardımcı olmak için desteğimizi önerdik. TÜRKİYE POZİTİF BÜYÜYEN AZ SAYIDA ÜLKEDEN BİRİ 2020 tüm dünya için çok zor bir yıldı. Son 80 yılın en derin ekonomik durgunluğunu gördük. Türkiye, 2020'de oldukça şaşırtıcı bir şekilde az da olsa pozitif büyüme gösteren az sayıda ülkeden biri oldu. 2021 şu ana kadar inanılmaz bir toparlanma dönemi oldu. Türkiye bu yılın ilk altı ayını çok güçlü geçirdi. Türkiye'nin 2021'i muhtemelen yüzde 8'in üzerinde bir büyüme ile bitireceğini tahmin ediyoruz.

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Canikli: İBB 732 milyon TL'lik yolsuzluk yaptı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli, TBMM Genel Kurulunda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde AK Parti Grubu adına yaptığı konuşmada, bütçelerin önemli bir kaleminin de belediyelere aktarıldığını söyledi. Belediyelere aktarılan kaynakların yerinde kullanılıp kullanılmadığının önem arz ettiğini belirten Canikli, bunun milletin menfaatine harcanıp harcanmadığının denetlenmesi gerektiğini ifade etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesince gerçekleştirilen bazı ihalelerde usulsüzlükler olduğunu savunan Canikli, otobüs bakım ve onarım hizmetleriyle ilgili ihaleleri Ulaşım İç ve Dış Ticaret AŞ isimli bir şirketin aldığını anlattı. Canikli, 7 ihalede ortalama yaklaşık maliyete göre indirim oranının yüzde 1 olduğunu kaydetti. Nurettin Canikli, AK Parti döneminde bu ihalelerin ortalama indirim oranının yüzde 22 olduğuna dikkati çekerek, "Yarışmanın olduğu hiçbir normal ihalede, ihale rakamı kesinlikle yaklaşık maliyet rakamına yaklaşmaz. Onun çok altındadır" diye konuştu. 'Fütursuzca soygun yapılıyor' Sistematik bir organizasyon olduğunu söyleyen Canikli, "Sadece belli firmalar giriyor, o firmalara diyorlar ki 'Siz, eksik belge verin, ihale dışı kalın'. Tek başına ihaleyi alan o firmaya da yaklaşık maliyet rakamı idare tarafından bildiriliyor, söyleniyor. Yoksa o rakamı yakalaması mümkün değil, eşyanın tabiatına aykırı, milyonda bir ihtimal. Hepsinde tam bir tezgah kurulmuş. Saadet zinciri. Müthiş bir organizasyon" dedi. Göz göre göre fütursuzca soygun yapıldığını ifade eden Canikli, şunları söyledi: "Maliye müfettişliği görevinde bu tür soruşturmaları çok yaptım. Kanuna, mevzuata aykırılıklarla karşılaştık, gereği yapıldı. Sistematik bir yolsuzlukla hiç karşılaşmadık bugüne kadar. Tarihin en büyük yolsuzluğu. Sadece 7 ihale. 1993'teki İSKİ skandalı bunun yanında devede kulak kalır. Sizin de sorumluluğunuz var. 'Duymadık, bilmedik' demeyin, onun için söylüyorum. Şimdi yapılması gereken şu; gideceksiniz, hesap soracaksınız. Tamam, Sayın Kılıçdaroğlu TÜİK'e gidin ama önce baskını buraya yapın. Şu ara biz bu görüşmelere devam ederken orada ihale yapılıyor ve belediye, devlet soyuluyor. Bugüne kadar bu şirkete 1.8 milyar liralık ihale verilmiş." Canikli, diğer ihalelere de göz attığını ancak ayrıntılı inceleyemediğini dile getirerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan toplu taşıma ihalelerinde de yaklaşık maliyete göre indirim oranının yüzde 1 civarında olduğunu belirtti. 'Belediyenin borcu katlandı' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kara kış fonundan bahsettiğini anımsatan Canikli, "700 milyon fazla ödeme var. Gidin alın. Belediye sizin belediye. Hırsızlık var, haksız kazanç var. Belediye, devlet zarara uğratılıyor. Gidin alın, kara kış fonu olarak kullanın. Uzağa gitmenize gerek yok" ifadelerini kullandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi devralındığında 23 milyar lira olan borcunun 2020 sonu itibariyle 45 milyar liraya çıktığını, şu anda 100 milyar lirayı geçtiğini ve borcun katlandığını vurgulayan Canikli, yatırımların, sosyal harcamaların azaltıldığını belirtti. Canikli, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin koalisyonla yönetildiğini dile getirerek, "Parlamenter sistem olayını bir kez daha düşünün. Bir koalisyon söz konusu olduğunda nasıl bir yönetim tarzı ortaya çıkıyor İstanbul Büyükşehir Belediyesinde bunu somut olarak gördük, yaşıyoruz. Türkiye geriye gitmeyecek. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Türkiye büyümeye, güçlenmeye devam edecek. Türkiye bölgesinde ve küresel ölçekte oyun kurucu bir ülke olmaya devam edecek. Kim ne derse desin Türkiye'nin bu yürüyüşünü hiç kimse durduramayacak" diye konuştu. 'Her türlü rezilliğin hesabını siyaseten de soracağız' CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Canikli'nin yaptığı konuşmanın bütçeyle alakalı olmadığını savunarak, "Bir ülkenin bütçesi hakkında grubu adına 30 dakika gibi bir süre alıp, söyleyecek hiçbir şeyi olmayıp, içinde bulundukları tükenmişlikten meseleyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sayıştay raporuna getirecek duruma Allah kimseyi düşürmesin" dedi. Özel, Canikli'nin, Sayıştay raporundaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sorulan sorulara cevaplarını da okumasını istedi. 'Hırsızlık' kelimesinin de yargı önünde hesabını soracaklarını söyleyen Özel, "Geçmişte yaptığınız her türlü rezaletin hesabını siyaseten de soracağız. Günü gelince Yüce Divan yargılamasını dikkatle takip edeceğiz sizin için" diye konuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 11 12